MgkList: 2010’lu yıllar ve 50 film


Son 10 yıl içinde birbirinden güzel filmler izledik. Farklı coğrafyaların ürünleri olan bu eserler sinema salonlarında izleyici ile buluştular ve biz izleyenleri birçok yönden etkilediler. Bu filmlerde yer yer kendi gündelik sıkıntılarımızın yansımalarını gördük yer yer ise tanımadığımız, bilmediğimiz toplumların hüzünlerine, sevinçlerine, bireysel ve toplumsal yaşam biçimlerine şahitlik ettik. İzledikçe empati duygumuz gelişti, empati duygumuz geliştikçe dünyaya, olaylara, insanlara bakış açımız değişti. Sonuç olarak Kieslowski’nin de dediği gibi: “Sinema hiçbir şeyi değiştirmez; ama insanların birçok şeyi anlamalarını sağlar. Dünyayı değiştirecek olan şey filmler değil, o filmleri izleyen insanlardır.” Dilerim 2020’li yıllar da en az bu son 10 yıl kadar sinema sanatı ve bu sanatın meraklıları için epey verimli geçer. Bu listede 2010-2019 yılları arasındaki film festivallerinde, sinema salonlarında, seyirci notlarında öne çıkmış ve benim de seyir zevkimden geçmiş 50 leziz filmi sizlere sunacağım.
Umarım beğenirsiniz. Bu listeyi referans alıp filmleri izleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler…
Başlayalım. 🙂

1- Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) Nuri Bilge Ceylan

Bir numarada belki de kendi sinematografisinin bile en iyi filmini çekmiş olan, taraflı tarafsız herkesin beğenisini toplayan, atmosferi ve doğallığın zirvesindeki oyunculukları ile insanı cezbeden Nuri Bilge Ceylan şaheseri var.

IMDb: 7,9

2- The Salesman (2016) Asgar Ferhadi

Asgar Ferhadi’den izleyiciyi ikileme sokup allak bullak edecek bir İran Sineması şaheseri.
İntikam mı? Affetmek mi?
– Bir insan nasıl ineğe dönüşür?
+ Yavaş yavaş…

IMDb: 7,8

3- Amour (2012) Michael Haneke

Yönetmenin sinematografisine hakim olan olmayan herkesin anlayabildiği tek Haneke filmi diyebilirim. Klasik aşk filmlerinden oldukça farklı gerçekçi ve derinden sarsacak bir sinema deneyimi.
Ödüller: Altın Palmiye, Oscar, Altın Küre, BAFTA…

IMDb: 7,9

4- Leviathan (2014) Andrey Zvyagintsev

Rus sinemasının tartışmasız yeni hakimi Andrey Zvyagintsev ve onun Altın Küre ile beraber Cannes’da en iyi senaryo ödülünü layıkıyla kapmış filmi Leviathan. Devlet, otorite ve Tevrat’ın canavarı üzerine şahane bir çalışma…

IMDb: 7,6

5- La Grande Belleazza (2013) Paolo Sorrentino


Modern Fellini: Paolo Sorrentino…
Nostalji, melankoli ve yalnızlık…
Görüntü yönetmeni Luca Bigazzi’nin kamerasından fırlayan muhteşem görsellik…
Roma sokakları ve büyüleyici müzikler…
Ödüller: Oscar ve Altın Küre

İmdb: 7,8

6- Kış Uykusu (2014) Nuri Bilge Ceylan

Rus klasiği okumak gibi bir film.
“Karşımızdakini olduğu gibi görmeyip onu tanrılaştırmak,
sonra da sanki böyle bir tanrı olabilirmiş de olmuyormuş diye ona kızmak.”
Ödüller: Altın Palmiye

IMDb: 8,2

7- The Revenant (2015) Alejandro González Iñárritu

Iñárritu ve Lubezki birlikteliğinin ikinci meyvesi olan bu film üst üste Oscar ödüllerini süpürmekle beraber Leonardo Di Caprio’ya da ilk Oscar’ını kazandırdı. Görüntüler olağanüstü derecede büyüleyici.

IMDb: 8,0

8- The Square (2017) Ruben Östlund

Konusunu sanatın kendisinden alan bir sanat filmi. Avrupa burjuvazisinin insana yabancılaşmış sahte duyarlılığını, riyakarlığını ve içi boş kibrini bize sunan 2017 Altın Palmiye ödüllü film ikonik sahneleriyle de seyirciyi doyuruyor.

İMDb: 7,2

9- I, Daniel Blake (2016) Ken Loach

Enfes mi enfes bir yozlaşmış devlet, özelleştirme ve neo-liberalizm eleştirisi.
Ken Loach tüm devlet sevicileri aldığı “Altın Palmiye” ile tokatlıyor. Özellikle bugünlerde bir nebze daha kıymetli diye düşünüyorum bu film.

İMDb: 7,9

10- The Turin Horse (2011) Bela Tarr

Nietzsche öldü, bunu hepimizi biliyoruz, peki o ata ne oldu?
Bir daha film çekmeyeceğini söyleyen üstadın son filmi.
Siyah beyaz kasvet sevenlere…

İMDb: 7,8

11- The Lobster (2015) Yorgos Lantimos

Lantimos abimizden bir şahseser.
Toplum tarafından dayatılan ilişki normlarını, eş bulma ve aile olma durumunu, bireyselliği ve yalnızlığı irdeleyen benzersiz bir distopya.

IMDb: 7,2

12- The Irishman (2019) Martin Scorsese

Üstadın son filmi. Yani ne denilebilir ki? Yönetmenlikten şahane oyunculuklara, senaryodan görüntü yönetimine kadar usta işi bir yapım.
Mafya, politik oyunlar, yolsuzluk, güç, iktidar ve yalnızlığa mahkum bir yok oluş.

IMDb: 7,9

13- Holy Motors (2012) Leos Carax

Özgür irade yoktur, toplumun her alanında toplumla uyumlu kişiler olmak için öğrendiğimiz roller vardır. Buna delilik de dahil. Öz kimliğimize dair determinist bir eleştiri.

IMDb: 7,1

14- The Killing of A Sacred Deer (2017) Yorgos Lantimos


Biri tragedya mı dedi?
Yunan mitolojisine ve Aristotales’e sağlam bir selam çakan Lantimos’un listemizdeki ikinci filmi.
Takdiri Cannes’da “en iyi senaryo ödülü” oldu.

IMDb: 7,1

15- Birdman (2014) Alejandro González Iñárritu

‘’Hayat dediğin nedir ki;
Yürüyen bir gölge bir zavallı bu sahnede.
Bir saat boy gösterip boyun kırıp gidecek.
Bir daha da duyulmayacak artık sesi.
Bir aptalın anlattığı bir masal bu.’’

İnarritu ve Lubezki’nin Oscarları süpüren ilk dansları. Lubezki yine harikalar yaratıyor.

IMDb: 7,7

16- Loveless (2017) Andrey Zvyagintsev


Zvyangintsev’den ikinci filmimiz.
Sevgisizlik ve evlilik üzerine güzel mesajlar veren sağlam bir film.

IMDb: 7,6

17- Bacalaureat (2016) Cristian Mungiu

Ben Rumen sineması neden yok dedirtmem!! Cristian Mungiu’nun ebeveynlik, korumacılık, ahlak, eğitim, güvenlik, bürokrasi ve rüşvet gibi konuları barındıran toplumsal çürüme üzerine çok iyi işlenmiş, salt gerçekçi filmi.

IMDb: 7,3

18- Toni Erdmann (2016) Maren Ade


Hayatı bu kadar ciddiye almaya gerek var mı?
Kurumsal iş hayatı üzerine “zıtlıklarla dolu” güzel bir irdeleme. Alman dışavurumculuğu da cabası…

IMDb: 7,4

19- Force Majeure (2014) Ruben Östlund

Çığ gelirken çocuklarını ve karısını bırakıp kaçan bir baba! Ebeveynlik ve aile içi rollerin sorgulandığı bir film. Listemizdeki ikinci Ruben Östlund filmi. Eşinizle veya sevgilinizle izlemeniz güzel sohbetlerin kapısını aralayacaktır.

IMDb: 7,3

20- Youth (2015) Paolo Sorrentino

Yine bir yönetmen/görüntü yönetmeni iş birliği. Sorrentino yönetmen koltuğunda, Bigazzi kamerasının başında bize çok güzel bir film sunuyorlar. Gençlik isminden de anlaşılacağı gibi yaşlılık üzerine şahane bir filmi.

IMDb: 7,3

21- Call Me by Your Name (2017) Luca Guadagnino


Bu film için diyebileceğim tek şey şu:
Kuş ölür, sen uçuşu hatırla…

IMDb: 7,9

22- The Tree of Life (2011) Terrence Malick

Varoluş, evrim ve din…
Film değil bambaşka bir deneyim.
Eşi benzeri olmayan bir anlatım ile beraber büyüleyici görüntüler.

IMDb: 6,8

23- Beyond the Hills (2012) Cristian Mungiu


Rumen sineması…
Rumen sineması…
Din olgusunu ne eleştiren ne de yücelten; ne ise o olanı olduğu gibi izleyiciye sunan enfes bir yapım.

IMDb: 7,5

24- Roma (2018) Alfonso Cuaron

Kadınlar, kadınlar, kadınlar…
Her şeye katlanan canım kadınlar…
Siyah beyaz bir sanat eseri.
Ödüller: Oscar, Altın Küre, Altın Aslan, BAFTA…

IMDb: 7,7

25- Good Time (2017) Safdie Brothers

Dünya sinemasının yeni yetenekli kardeşlerinden kamera ve müzik kullanımı ön planda tutan alışılmışın dışında sade ve orijinal bir aksiyon filmi.

IMDb: 7,4

26- The Hateful Eight (2015) Quentin Tarantino


Tarantino Reis’in döktürdüğü şaheser.
Tarantino’ya dair birçok şeyi bulabileceğimiz kan dolu müthiş bir film.

IMDb: 7,8

27- Joker (2019) Todd Phillips

Şaşırtıcı da olsa stüdyo filmleri de bazen sistem eleştirisi yapabiliyor. Ve bunu çok iyi sundukları en yeni filmleri: Joker.
Şahane oyunculuk, şahane görsellik ve şahane müzikleri ile tüm övgüleri hak ediyor.

IMDb: 8,5

28- Parasite (2019) Bong Joon-ho

2019’un Altın Palmiye ve Oscar sahibi olay filmi. Sınıf çatışmasını ele alışı ile her kesimin beğenisi kazanarak senenin en iyi filmi oldu. Üzerine çok konuşmaya gerek yok kesinlikle izlenmeli.

IMDb: 8,6

29- Tyrannosaur (2011) Paddy Considine


Şiddet kavramı üzerine müthiş bir film.
İzledikten sonra kendinize birtakım sorular sormanız kuvvetle muhtemel.
Yönetmenin ilk filmi olmasına rağmen bir Ken Loach filmi izlemiş gibi hissediyorsunuz.

IMDb: 7,6

30- Blue Is the Warmest Colour (2013) Abdellatif Kechiche

Mavi en soğuk renktir ama bazen bildiklerimiz bizi yanıltır. Altın Palmiye sahibi ve oldukça cesur sahneler barındıran izlenmesi gereken bir film.

IMDb: 7,7

31- Boyhood (2014) – Richard Linklater

Dile kolay 12 yıllık bir çekim süreci ve geçen zamanla beraber büyüyen, değişen, gelişen ve dağılan insanlar… Hayatın kendisi gibi basit ve tadında bir film.
Ne olursa olsun anı yaşayabilmek lazım. 🙂

IMDb: 7,9

32- Her (2013) Spike Jonze

Listemizdeki ikinci Joaquin Phoenix filmi. Joker’de olduğu gibi bu filmde de enfes bir oyunculuk ile karşımızda. Modern çağın bir getirisi olan sanallık üzerine bir irdeleme.
Geleceğimiz böyle olabilir mi? Ve bu duygularımızı etkiler mi?

IMDb: 8,0

33- Estiu 1993 (2017) Carla Simon

Ailesini kaybedip başka bir evde büyümek zorunda kalan, kendini hep yabancı hisseden, sürekli yanlış yapma tedirginliği yaşayan, hep başkalarının mutluluğuna özenen ve o kocaman yalnızlık duygusundan kaçamayan sevgiye hasret herkese selam olsun.

IMdb: 7,1

34- Sieranevada (2016) Cristi Puiu

Rumen sineması… Rumen sineması…
Gerçekçi oyunculukları, karakter yapıları ve aile bağları; şahane kamera kullanımı ve neredeyse tek mekan olmasıyla izleyiciye kattığı oradaymışlık hissi ile bizi kucaklayan enfes bir film.

IMDb: 7,4

35- Ida (2013) Paweł Pawlikowski

Estetik açıdan orijinal bir siyah beyaz film. Görüntü yönetmeni Lukasz Zal’a şapka çıkarmak gerekir. Yönetmenin bir diğer filmi Cold War’ı da öneririm.
Ödüller: Oscar, BAFTA…

IMDb: 7,4

36- In The Fade (2017) Fatih Akın

Fatih Akın’ın Altın Palmiyeli filmi.
Bir hayli dramatik, mahkeme sahneleri ile insanı sinir krizlerine sokan, vermek istediği mesajı gayet sağlam veren bir film.
Diane Kruger oyunculuk dersi vermiş.

IMDb: 7,1

37-Shoplifters (2018) Hirokazu Koreeda


Evlat edinme ve aidiyet hissi ile alakalı özverili bir film. Oyunculuklardaki doğallık ise ekstrası. 2018’in Altın Palmiye sahibi.

IMDb: 8,0

38- The Grand Budapest Hotel (2014) Wes Anderson


1 km öteden bile bir Wes Anderson filmi olduğu anlaşılacak imza filmi niteliğinde bir film.
Renkler, karakterler, olay örgüsü, müzikler ve diğer her şey. Listenin olmazsa olmazı.
Seviyoruz seni Wes.

IMDb: 8,1

39- İnherent Vice (2014) Paul Thomas Anderson

PTA’nın kendi sinema diline en aykırı duran filmi. Ve listemizdeki üçüncü Joaquin Phoenix filmi.
Ben ne yapayım abi adam büyük oyuncu.
Fakat film gerçekten güzel bir film.

IMDb: 6,7

40- Burning (2018) Lee Chang-dong


8 yıllık aradan sonra yönetmenlik koltuğuna yeniden oturan Lee’den edebiyattan sinemaya zarafet dolu bir gizem-gerilim filmi.

IMDb: 7,6

41- The Broken Circle Breakdown (2012) Felix van Groeningen


Farklı inançlar, ölüm, aşk ve müzik…
Etkileyici ve çarpıcı bir dram.
İzleyip de beğenmeyeni henüz görmedim.

IMDb: 7,8

42- Kefernahum (2018) Nadin Labaki

Mültecilik, açlık, sefalet, cehalet üzerine çarpıcı bir film.
“Anne babamdan şikayetçi olmak istiyorum. Yetişkinlerin beni dinlemesini istiyorum.
Çocuk yetiştiremeyen yetişkinlerin çocuk yapmasını istemiyorum.”

IMDb: 8,4

43- Locke (2013) Steven Knight

Tom Hardy’nin oyunculuk konuşturduğu “tek mekan” film. Mekan? Bir arabanın direksiyon koltuğu. Senaryosu ve görüntü yönetimiyle de takdir toplayan bir yapım.

IMDb: 7,1

44- Whiplash (2014) Damien Chazelle

İnsanı gerim gerim geren, ekrana doğru küfürler savurmasına sebep olan enfes bir film. Oyunculuklar insanüstü.
Gerçekten şahane bir film.

IMDb: 8,5

45- Truman (2015) Cesc Gay

Her dönem güzel filmler çıkaran Katalan sinemasının benim nezdimde öne çıkan yapıtlarından biri. Her şeyi oldukça doğal bir şekilde sunan, abartılı acıtasyonlardan ve klişe kahramanlıklardan kaçınan şahane bir film. Duygusuna kapılıp ağladığımı da itiraf edeyim.

IMDb: 7,3

46- When Evening Falls on Bucharest or Metabolism (2013) Corneliu Porumboiu

Ve Rumen sineması… Rumen sineması… Rumen sineması… Evet bir Rumen sineması aşığıyım kabul ediyorum. Rumen Yeni Dalgasının en etkili yönetmeni Porumboiu’dan enfes bir minimal sinema örneği.

IMDb: 6,3

47-Djam (2017) Tony Gatlif

Mülteci sorunu, mali krizler, ölümler, yoksulluk…
Ve bu saydıklarımı Rebetiko ile harmanlamış bir yönetmen. İnsanın içini burksa bile yine de “her şeye rağmen” dedirten bir film. Ayrıca yolu İstanbul’dan geçmiş bir film.

IMDb: 7,2

48- Chevalier (2015) Athina Rachel Tsangari

Film, erkeğin ataerkil toplumda kendini ispatı için gerekli gördüğü primitif özelliklerini ve ideal erkek formuna nasıl kavuşabileceği eleştirel bir grotesk tavırla sorguluyor.

IMDb: 6,3

49- Gravity (2013) Alfonso Cuarón

Alfonso Cuarón’un Roma’dan sonra listemde yer aldığı ikinci filmi. Şahane atmosferi ve Lubezki’nin enfes görüntü yönetimi ile her türlü övgüyü hak ediyor.
Ödüller: Oscar, Altın Küre…

IMDb: 7,7

50- Victoria (2015) Sebastian Schipper

Tamamı tek plan sekans halinde çekilen ve bu sayede seyirciyi filme hapsetmeyi başarmış bir yapım. Görüntü yönetmeni Rams filminde sağlam bir iş çıkarmış olan Sturla Brandth Grøvlen. Bu adamı takip etmekte fayda var.

IMDb: 7,7

Ek 1:

Bu 50 filme ek olarak şu 5 filmi de ekstra olarak sunayım.
– Kaili Blues (2015) Bi Gan (IMDb: 7,3)
– In a Better World (2010) Susanne Bier (IMDb: 7,6)
– Que Horas Ela Volta? (2015) Anna Muylaert (IMDb: 7,8)
– Stray Dogs (2013) Tsai Ming-liang (IMDb: 7,0)
– Le Tableau (2011) Jean François Laguionie (IMDb: 7,4)

Ek 2:

Ayrıca 2019’un son aylarında sinemaya girmiş olan fakat benim 2020’de izleyip aşırı beğendiğim şu iki filmi de şiddetle tavsiye ederim.

  • The Lighthouse (2019) Robert Eggers

Zorunlu beraberlikten doğan arkadaşlığın altında gizlice yatan ve bir haz meselesi haline gelen iktidar mücadelesi, açığa çıkan sırların yarattığı korku, kaçan bir geminin ardından geçmek bilmeyen zaman ve hiçliğin altında yavaş yavaş tükenen, ezilen bedenlere sahip ruhlar… Mitolojik öğeler, kasvet, gerilim, renksizlik, kamera, müzik, şahane oyunculuklar…
Willem Dafoe ve Robert Pattinson döktürmüş resmen.

IMDb: 7,7

  • Uncut Gems (2019) Safdie Brothers

Safdie Kardeşlerin beğeni ile izlediğim bir diğer filmleri. Filmin enerjisine, o rahatsız edici fon müziklerine, kameranın baş döndüren hareketliliğine bayıldım. Filmde olup bitenleri anlama çabasıyla beraber her an her şeyin olabileceğine dair izleyicide oluşan gerginlik ve tedirginlik enfes. Şahane bir kaos.

IMDb: 7,6

MGK sundu. 🙂 İyi seyiler dilerim….

Yorum bırakın